Öğrenilmiş Çaresizler…
M. Emin KARABACAK
İki aşamalı bir deneyde, bir kafese beş maymun ve kafesin ortasına da bir merdiven konur. Kafesin tavanına da maymunların merdivenle çıkarak rahatlıkla ulaşabilecekleri şekilde muzlar asılır. Maymunlar muza ulaşmak için merdivene çıktıklarında ise üzerlerine soğuk su dökülecek şekilde su kovası ayarlanır.
Maymunlar açtır. Kafesteki muzları gören maymunlar tavandaki muzları yemek için merdivene çıkmak isterler. Her maymun merdiveni çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde üzerine bir kova soğuk su dökülür. Bütün maymunlar bu denemeler sonucunda sırılsıklam kalırlar. Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır.
Deneyin ikinci aşamasına geçmek için su kovası iptal edilir ve içerdeki maymunlar sırasıyla dışarıdaki maymunlarla değiştirilir.
İçeri giren aç maymunun yapacağı ilk iş, muzlara ulaşmak için merdivenlere tırmanmak olur; fakat diğer dört maymun tarafından engellenir. Tekrar teşebbüs etmeye kalkınca da diğer maymunlar tarafından güzelce dövülür. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir. Kafese konan ikinci yeni maymun da merdivene ilk hareketinde engellenir ve güzelce dayağını yer. İkinci maymunu en istekli ve en şiddetli döven de kafese ilk giren yeni maymun olur. Islanmış maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir ve muzu yemek için yapacağı ilk hareketinde de cezalandırılır. Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin yeni gelen maymunları niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur. Son olarak ıslanan dördüncü ve beşincisi de yenilerle değiştirilir ve aynı akıbeti yaşarlar.
Karınları aç ve tepelerinde muzlar asılı olduğu halde hiçbiri muzu almak için merdivene teşebbüs etmez. Çünkü maymunlar "Burada işler böyle gelmiş böyle gider..." diye düşünmektedirler. Yani ilk maymunlar öğrenilmiş çaresizliği öğrenmişler ve sonraki maymunlara da öğretmişlerdir.
Peki, Nedir Bu Öğrenilmiş Çaresizlik?
Beş maymun hikâyesinde de olduğu gibi "Kişinin herhangi bir konuda çok sayıda başarısızlığa uğramasıdır." Başka ifade ile "Ne yaparsan yap sonucun değiştirilemeyeceğine inanma, acı tecrübe yaşama" demektir.
Toplumunuzda öğrenilmiş çaresizlik içinde olanları anlayabileceğimiz ve onların sık kullandığı birçok cümle bulunmaktadır. İşte bunlardan bazıları: "Bu dünya böyle gelmiş böyle gider, dünyayı sen mi kurtaracaksın, ağzımla kuş tutsam yaranamazsın, ne yapsam beğendiremiyorum, sen bu kafayla gidersen adam olmazsın, eski kafalı, cahile laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan zor, salla başını al maaşını, kim gelirse gelsin başa hep aynı..."
Öğrenilmiş çaresizlik aşağı yukarı hepimizin yaşantısında vardır. Buradaki sıkıntı, şartların ve zamanın değişmesine rağmen değiştirme konusunda ön yargılarımızın devam etmesidir.
Gençliğimizde vatanı, milleti kurtaracak ideal ve enerjimiz vardı; ama imkânımız yoktu. Şimdi ise vatan ve milleti kurtaracak imkâna sahibiz; fakat ideal ve enerjimiz yok. Yani öğrenilmiş çaresiziz.
Elimde bir proje ile bu konuda sosyal statüsü yerinde bir müdürle projemin uygulanırlığı hakkında görüşüyordum. Sosyal statüsü yerinde olan bu müdür kendinden beklenmeyecek bir şekilde: "Projen gerçekten çok güzel; fakat senin projen belki birilerinin yıllanmış rahatını bozabilir (sorumluluk alma adına), onlar da belki senin ayağını kaydırmaya çalışırlar. Dikkatli olmak gerekir." dedi.
Projemiz yasal olduğundan bizde de öğrenilmiş çaresizlik olmadığından gerekli izinleri aldık ve projemizi gerçekleştirdik. Demek ki bu kişi bulunduğu konumda kalmayı öğrenilmiş çaresizliğe bağlamaktadır.
Sign up here with your email
ConversionConversion EmoticonEmoticon