M. Emin Karabacak
En değerli varlıklarımız şüphesiz Allah'ın birer emaneti olan hiç çocuklarımızdır. Şu üç günlük dünyada bütün anne babaların gayesi, çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamaktır. İyi bir geleceğin iyi bir eğitimden geçtiğini bilen anne babalar, üzerlerine düşen görevleri de kendilerince sonuna kadar sorunsuz olarak yapmaya çalışmaktadırlar.
Okulların açıldığı günlerde anne babaların telaşları da bunun göstergesidir. Nasıl başlanırsa öyle gider diyerek çocukların tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadırlar. Çocukların geleceğinin iyi bir eğitimden geçeceği düşünen ve durumu iyi olan birçok veli; devlet desteğini de fırsat bilerek çocuklarını özel okullara kaydettirmeye çalıştılar. Durumu olmayanlarda bulunduğu yerin en iyi okuluna vermeye çalıştıklarını gördük.
Anne babaların çocuklarına karşı çabalarını takdirle karşılıyoruz. Yalnız birçok velimiz işin maddi boyutunu düşünmekte psikolojik boyutunu düşün(e)memektedirler. Yani görevlerinin sadece çocukların fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu düşünmekteler ve psikolojik ihtiyaçlarını düşün(e)memektedirler.
Maddiyat önemli ancak iş sadece maddiyatla çözülmüş olsaydı bizim gibi köy kasabada okuyup özel okul ve dershane yüzü görmeyenler bugün köyde ya çiftçilik ya da çobancılık yapması (okurken bu meslekleri peygamber mesleği diyerek severek yapıyorduk) gerekiyordu. Ama kazın ayağı hiçte öyle değil.
Maddiyat önemli ancak başarı için olmasa olmazların başında gelmez. Bugün başarılı olan birçok insanın geçmişine bakıldığı zaman maddi sıkıntılar yaşadığını ve bunları çok fazla problem etmeden eğitimlerine devam ederek başarıyı yakaladıklarını görüyoruz.
Eğitimde fiziksel ihtiyaçlar önemli ancak olmazsa olmazların başında değil dedik. Çünkü meslek hayatım boyunca binlerce öğrenciyle görüştüm; fakat hiçbir öğrenciden ailelerinin maddi imkânsızlarını şikâyet etme adına: "Hocam ailem bana şunu almıyor, bunu almıyor, bana harçlık vermiyor, bal, baklava ve et yedirmiyor, özel ders aldırmıyor, özel okula göndermiyor…" diye bir cümle duymadım. Ama; "Ailem beni sevmiyor, benimle ilgilenmiyor…" diye başlayan psikolojik ihtiyaçları ifade eden cümleler kuran yüzlerce öğrenci ile görüştüm.
Birçok anne baba; çocuklarının kendilerinden sadece yiyecek, giyecek ve para istediğini zannederler. Onun için de velilerimiz: "Hocam yemedim yedirdim, giymedim giydirdim, dershaneye, özel okula bile gönderdim... başka daha ne yapabilirim!" derler.
İşte konunun ayrıştığı nokta da burada. Anne babalar işin maddiyatında; çocuklara psikolojisindedirler. Bugün birçok çocuk; anne babasıyla iletişime bağlı "Anlaşıl(a)mama" sıkıntısı yaşamaktadırlar. Ailesi tarafından dinlenilmeyen ve buna bağlı olarak anlaşılmadığını düşünen birçok çocuk, psikolojik sıkıntılar yaşamaktadır. Bu çocuklara bal baklava yedirmeler, markalı kıyafetler giydirmeler, özel okulla göndermeler… çocukların psikolojik açlıklarını gidermiyor. Okul çocuğunun maddi ihtiyaçları en iyi şekilde karşılarken duygusal ve psikolojik ihtiyaçları hep ikinci planda kalmaktadır.
Anne babalar çocukların sadece karınlarını doyurmak, üstlerini giydirmek ve okul ihtiyaçlarını karşılamakla görevinin bittiğini sanırlar. Oysa çocukların fiziksel ihtiyaçlarının yanında duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarının da olduğu aklına dahi getirmek istemezler. Peki nedir bu ihtiyaçlar:
(Devam Edecek)
Sign up here with your email
ConversionConversion EmoticonEmoticon