M. Emin Karabacak
Ergenin fiziksel olarak değişime uğraması sonucu, toplum içindeki rolü ve toplumun ondan beklentileri de değişmektedir. Ergen bu dönemde bir taraftan çocukluktan kurtulmaya çalışırken, diğer taraftan da yetişkin gibi davranmaya çalışır.
Ergenin duygusal gelişimi fiziksel gelişimi kadar hızlı olmamaktadır. Ergenin fiziksel görünümü, yetişkin gibi olmasına rağmen duygusal olarak çocuksu kalır. Fiziksel büyümeye karşı duygusal olarak çocuksu kalmak, ergeni sıkıntıya sokar. Ergen bir taraftan duygu yoğunluğu yaşarken, bir taraftan da toplumun beklentilerini gerçekleştirememe kaygısı yaşar.
Ergen bu duygu yoğunluğu içinde öncelikle anne babanın etkisinden kurtulmaya çalışır. Kendi kimliğini oluşturmak adına önce onları örtülü olarak, sonraları ise açıktan eleştirme davranışı içine girer. Ergen bir taraftan anne babasını eleştirirken, diğer taraftan da büyüdüğünün ifadesi olarak bağımsız bir kimlik geliştirmeye çalışır.
Ergen bu dönemde kendisinin varlığını hissettirme amacıyla büyükleriyle tartışmaya başlar, olaylar hakkında görüşlerini bildirmeye çalışır.
Ergenin fiziksel gelişimi baştan aşağıya doğru olduğu için sakarlıklarının arttığı bir dönemdir. Ergen, gelişimine bağlı olarak bazı küçük hatalar yapabilir. Bu da ailenin ergene karşı olumsuz tepkisine neden olur.
Ergenin fiziksel ve duygusal gelişiminin aynı oranda olmamasına bağlı olarak davranışlarında da tutarsızlıklar olur. Ergenin bu şekildeki davranmasında anne babanın yerine göre "Kocaman kız/adam oldun" yerine göre de "Sen daha çocuksun" söylemleri etkili olmaktadır.
Ergen, daha önceleri toplumun içine karışmaktan zevk alırken, bu dönemde fiziksel ve duygusal gelişimine bağlı olarak yalnız kalmayı tercih eder. Ergenin çok yönlü gelişimine bağlı olarak; davranışlarında tutarsızlık, ders çalışmaya karşı isteksizlik, çabuk sinirlenme, çabuk ağlama, küsme, duygusal yoğunluğa bağlı olarak öfke patlamaları, olmadık şeyler hakkında tartışma, yalnız kalma, hayal kurma, sosyal etkinliklere katılmada isteksizlik gibi özellikler ortaya çıkar.
Ergenlik dönemini her çocuk değişik şekilde atlatırken; ailelerin de çocuklara yaklaşımı farklı olmaktadır.
Ergenlikte de çocuk kalan ergenler: Bu çocukların anne babaları, bu çocuklara gerekli desteği vermedikleri gibi bu dönemin özelliklerini yaşamaya çalışan çocuklara aileleri, gerekli anlayış ve sabrı da göstermezler.
Anne babalar, bu çocukların büyüdüklerini kabul etmek bir yana, onların kişilik gelişimleri adına yaptıkları hal ve hareketlere tepki verirler. Anne babaların ergenle konuşmaları genelde; "Sen daha çocuksun, senin aklın ermez." şeklinde olur.
Sign up here with your email
ConversionConversion EmoticonEmoticon