Gelişimde Üretkenlikten Emekliliğe

M. Emin Karabacak

Üretkenliğe Karşı Durgunluk

Bu dönem genç yetişkinlikle yaşlılık dönemleri arasını kapsayan, orta yaşlılık dönemini içine almaktadır. Bu dönem kişinin mesleğini eline aldığı, evlendiği ve çoluk çocuk sahibi olduğu bir dönemdir.


Bu dönem kişinin, kendisi ve toplum için üreticiliğinin verimli olduğu bir dönemdir. Bu amaçla kişi, mesleğinin yanında topluma ve olaylara duyarsız kalmayarak üretim adına bir şeyler katmaya çalışır. Kişi bu dönemde yarına kalabilmek için bir çaba içine girer. Fikirlerinin, ideallerinin yarına kalması için uğraşır.


Yine bu dönemde kişi, üreticilik ve yarına kalabilmek amacıyla çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek ve okutmak için çalışır. Çocuklarını istediği şekilde yetiştirdiğine inanan anne babalar, üreticiliklerine inanırlar. Çocuklarını istedikleri şekilde yetiştiremeyen anne babalar ise bu dönemi durgun olarak geçirirler.


Bu dönemin kişi için durgun olabilecek bir diğer olumsuzluğu da kişinin işinden veya eşinden ayrılmak zorunda kalmasıdır. İşinden ve eşinden ayrılan kimseler, başarısızlığın vermiş olduğu duyguya bağlı olarak mutsuz olacaktır.  Mutsuzluğun sonucu olarak kendini toplumsal hayattan soyutlayacaktır. Bunun sonucunda kendine güvensiz, sorumluluk almak istemeyen, kendisiyle ve toplumla barışık olmayan, üreticilikten çok kendi kabuğuna çekilmiş durgun bir kişi olacaktır.


Kimlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk


Bu dönem yaşlılık dönemi içinde emeklilik dönemini de kapsamaktadır. Kişi bu dönemde mesleğinden emekli olmuş, çocuklarını evlendirmiş, çocukları iş gereği evden ayrılmış ve eşiyle birlikte yaşadığı son dönem olarak tarif edilmektedir.


Bu dönemin en belirgin özelliği önceki dönemleri gözden geçirme ve bu dönemlerden aldığı geribildirimleri değerlendirip ona göre yaşamaya çalışmasıdır.


Bu dönemde yaşlılığın da verdiği bir duyguyla kişi, ölümü arkasında hissetmeye başlar.  Yaşlılık ve ölümün verdiği bu duygu, kişinin geçmişinin muhakemesini yapmasını sağlayacaktır. Geçmiş yaşantılarında hayatını verimlilik adına en iyi şekilde değerlendiren kişi, çocuklarına ve topluma faydalı olmak adına kimlik bütünlüğünü koruyarak geçirecektir.


Bu dönemde kişi çocuklarına gereken desteği verdiği gibi verimlilik adına çocuk ve torunlarına faydalı olmaya çalışır. Çocuklarının ve torunlarının kendini arayıp sorması, kişinin daha mutlu olmasını sağlayacaktır. Kimlik bütünlüğü içinde olan kişinin çocuklarla aralarındaki olumlu bağdan dolayı eşinin ölümü, onun için büyük yıkım teşkil etmeyebilir.


Kişi geçmiş dönemlerini sağlıklı bir şekilde geçirmemiş ise bu dönemde geçmişten aldığı geribildirimler yüzünden umutsuzluk içinde olacaktır. Buna bir de çocukların arayıp sormaması, eşinin ölmesi, bakım için huzurevlerine düşmesi de eklendiğinde hayat onlar için çekilmez bir hal alacaktır.


Kısacası bu dönem kişinin, istediği hayatla yaşadığı hayat arasındaki farkı değerlendirip, kimlik bütünlüğünü koruma ya da umutsuzluk içinde hayatının son evresini geçirme dönemidir.

 

Previous
Next Post »